fiil El, kol vb. ile bir şeyi kavramak, ele almak.
fiil Ele geçirmek, yakalamak.
fiil Avlamak.
fiil Yanında bulundurmak, alıkoymak.
fiil Özgürlüğünü kısıtlayıp bir yere kapatmak, tutuklamak.
fiil Belirli bir yüzeye yayılmak, kaplamak.
fiil Belirli bir yüzeyde tabaka oluşturmak (kar, çiğ gibi).
fiil Denetimi, yetkisi altına almak.
fiil Taraf olmak, desteklemek.
fiil Beğenmek, sevmek.
fiil Yapılması gerekeni yapmak, yerine getirmek (söz, yemin gibi).
fiil Uygun gelmek, çelişmemek.
fiil Kapatmak, sarmak.
fiil Hizmetine almak veya kiralamak.
fiil Bir işe belirli bir anlayışla girişmek.
fiil Dua, ah vb. etki etmek, yerine gelmek.
fiil Ulaşmak, varmak.
fiil Kalem kalem birikip toplam değeri oluşturmak.
fiil Uğramak.
fiil Belirli bir durum, seviye vb.nde olmasını sağlamak.
fiil Farz etmek, varsaymak.
fiil Hedef olarak almak.
fiil Alacağa veya borca saymak.
fiil Yaklaştırmak.
fiil Kullanmak.
fiil Belirli bir kıvama gelmek, bağlamak.
fiil Beklenen sonucu vermek.
fiil İşlevini yerine getirmek, iş görebilmek.
fiil Zaman almak, sürmek.
fiil Yapıştıktan veya sokulduktan sonra çıkmaz olmak.
fiil Kullanılması için bir şeyi uzatmak (terlik gibi).
fiil İkram etmek, sunmak (kolonya, şeker gibi).
fiil Egemenliği altına almak, işgal etmek.
fiil Belirli bir güzergâhta ilerlemek, izlemek.
fiil Bırakmamak (öksürük, nefes gibi).
fiil Bürümek, sarmak.
fiil Kuvvetlice sarılmak, asılmak.
fiil Birinin yerini almak.
fiil Yolculuk sırasında kusma, bulantı vb. rahatsızlık yaşamak.
fiil Belirli bir durumda kalmasını sağlamak.
fiil Bir yerde kalmasını, durmasını sağlamak.
fiil Büyük beğeni toplamak, ilgi görmek.
fiil Tasarruf etmek, artırmak.
fiil Çıkışına izin vermemek, bloke etmek.
fiil Referans noktası oluşturmak, başlamak.
fiil Zihinde canlandırmak, düşünmek.
fiil spor Rakip takım oyuncusunu yakından izlemek, markaja almak.
fiil İsabet etmek, denk gelmek.
fiil Muhafaza etmek, saklamak.