Yaşayan Türkçe

tavır

Arapça


  • isim Vaziyet, durum.


  • isim Bir olay, durum vb. karşısında kişinin takındığı davranış.

    • Israrcı tavırlar, çoklukla irite edici bir hâl alır.
    • Aceleci bir tavırla ceketini giyip dışarı fırladı.
    • İşletme müdürünün umursamaz tavrı, projeye olan inancımızı tavsatmış, bizi bir hayli demoralize etmişti.
    • Bir anomali olarak da görülen bu postmodern tavır, bireyin zamanla kendini toplumdan tamamen soyutlamasıyla açığa çıkmaktadır.
    • Cevdet Paşa, yaverinin işkilli tavırlarından, bu işte bir garabet olduğunu sezinlemişti.

  • isim Bireyden beklenen davranış şekli.


26