Yaşayan Türkçe

diye


  • zarf Herhangi bir yargıya ulaşarak.


  • zarf Niteleyerek, belirterek.

    • Fail diye beni gösterince tepemin tası attı pekâlâ.
    • Misafirlikten vukuatsız ayrılıyoruz diye sevinirken ne göreyim, bizim şaşkın ayakkabılarını ters giymesin mi?

  • zarf Dile getirerek, söyleyerek.


  • zarf Amacıyla, gayesiyle.

    • Kötü alışkanlıklarından ikrahlık getirsin diye Haşmet’i götürmedikleri hoca kalmadı.

98