Yaşayan Türkçe

artırmak


  • fiil Artmasına yol açmak, artmasını sağlamak, çoğaltmak.

    • Beyaz ve mavi yakalı personelin uyumlu çalışması, iş verimimizi artırdı.
    • Mobil cihazlardan ulaşılabilirlik, dijital materyalin okunma oranını artırıyor.
    • Kemancının hüzünlü repertuvarı, efkârını daha da artırdı.

  • fiil Bir müzayedede, satışa konu ürün, sanat eseri vb.nin fiyatını yükseltmek.


  • fiil Tasarruf etmek, biriktirmek.


  • fiil Ölçüyü kaçırmak, abartmak.


197